ABD’nin eski savunma bakanı Mark T. Esper, Fox News için İsveç’in NATO’ya üyelik başvurusu bağlamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i konu alan bir makale yazdı.
Mark T. Esper, “Türkiye’nin Erdoğan Stockholm sendromu Putin’i mutlu, NATO’yu tehdit ediyor” başlıklı makalesinde, “Bazen Erdoğan’ın NATO için Putin’e nazaran daha büyük bir zorluk teşkil ettiğini hissediyordum” tabirlerini kullandı.
‘YANITI, TÜRKİYE’NİN SONLARININ ÖTESİNDE PUAN KAZANMAK’
Makalesine başlarken 14 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerini hatırlatan ABD’nin 27’nci Savunma Bakanı Esper, seçimlerin yalnızca Türkiye halkı için kıymetli olmadığını, tıpkı vakitte ‘NATO’nun geleceği ve Avrupa’daki güvenlik için’ de kıymetli olduğunu tabir etti. Erdoğan’ın Türkiye’yi 20 yıl boyunca ‘gittikçe daha otoriter bir hâl alan bir eğilimle yönettiğini’ yazan Esper, “Şimdi ise tahminen de kendisine seçimlerde hiç olmadığı kadar büyük zorluk çıkaran birleşmiş bir muhalefet ile karşı karşıya” müşahedesini paylaştı.
Erdoğan’a bilhassa iktisat, demokrasi ve sarsıntılar konusunda tenkitler getirildiğini hatırlatan Esper, “Yanıtı, Türkiye’nin sonlarının ötesinde puan kazanmak oldu” dedi.
‘ERDOĞAN’IN DAHA BÜYÜK BİR ZORLUK OLDUĞUNU HİSSEDERDİM’
Erdoğan’ın milletlerarası alanda pek çok rol oynadığını ve birden fazla vakit yurt dışındaki profilini ve Türkiye’deki siyasi dayanağını güçlendirecek bahisleri ele alıp o tarafta stratejiler izlediğini yazan eski savunma bakanı, “Pentagon’daki görevim sırasında, bazen Erdoğan’ın NATO için Putin’e nazaran daha büyük bir zorluk teşkil ettiğini hissederdim” dedi.
Bunun ‘dile kolay olmadığını’ ve Türkiye’nin NATO’nun ‘en eski, en ehil ve stratejik üyelerinden biri’ olduğunu söyleyen Esper, bundan birkaç yıl evvel Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Washington’ı pek çok sıkıntı ile meşgul ettiğini, bu sıkıntılar ortasında ‘Yunanistan’a yönelik tehditlerin, Akdeniz’deki Fransa savaş gemilerine saldırgan bir formda çıkarılan zorlukların, Brüksel’de NATO’nun savaş planlarına verilecek onayın bloke edilmesinin ve Rusya’dan hava savunma sistemi alınmasının’ olduğunu kaydetti.
‘MOSKOVA’YI ŞAD EDEN AÇIKÇA SİYASİ BİR HAMLE’
Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliği önündeki en büyük mani olduğunu söyleyen Esper, bunun Ukrayna-Rusya savaşı sürerken yaşandığını hatırlatarak, “Bu, eminim ki Moskova’yı mutlu eden açıkça siyasi bir hamle” sözlerini kullandı.
Pek çoklarının Erdoğan’ın İsveç’e karşı sert bir tavır takınarak Türkiye’deki milliyetçi çevrelerden aldığı dayanağı konsolide etmeyi amaçladığını söylediğini hatırlatan Esper, Ankara’nın PKK ile ilgili legal kaygılarının olduğunu söz ederek İsveç’in bu telaşları gidermek için pek çok adım attığını belirtti. İsveç’in attığı bu adımların Madrid’de imzalanan Üçlü Muhtıra kapsamında atıldığını da hatırlatan Esper, “Fakat vakit geçip seçimler yaklaştıkça Erdoğan yeni taleplerde bulunarak İsveç’e karşı el yükseltmeyi sürdürdü” dedi.
‘AKSİ TAKDİRDE MOSKOVA’YA BİR İHTİLAH İLETİSİ VERMİŞ OLURUZ’
İsveç’in NATO üyeliğinin ittifakı geliştireceği görüşünü de paylaşan ABD’nin eski savunma bakanı, “Türkiye’deki seçimlere günler kaldı. Bu esnada, Ukrayna’daki savaş devam ederken hudut çizgisindeki müttefikler ve İsveç üzere NATO üyesi olmayan ülkeler Putin’in menüsündeki sıradaki ülkenin kendileri olup olmadığından tasa duyuyor. Bu noktada 14 Mayıs’taki seçimler geçene kadar yapılacak pek bir şey yok. Ancak ondan sonra ABD ve müttefikleri Ankara’nın İsveç’in ittifaka alınmasını bir an evvel onaylamasını talep etmeli” dedi.
Esper, makalesine şu sözlerle son verdi: “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yanlışsız olanı yapması için gereğinden fazla vakit verildi. Şayet kıpırdamazsa o vakit baskıyı önemli oranda arttırmanın ve Stockholm için yeşil ışık manasına gelecek gerekli harekette bulunmanın vaktidir. Aksi takdirde, Moskova’ya Ukrayna’daki operasyonlarında ve Putin’in bölgedeki daha geniş hedefleri için cüret verecek bir ihtilaf iletisi verebiliriz. İsveç’i NATO’ya kabul etmek ise yalnızca ülkenin güvenliğini geliştirmeyecek, (ironik bir şekilde) Türkiye de dahil tüm başka NATO müttefiklerinin güvenliğini artıracak.” (DIŞ HABERLER)